İçindekiler
- Aşılama nedir?
- Tüp bebek nedir?
- Süreçlerin farkları nelerdir?
- Başarı oranları
- Yan etkiler
- Sık sorulan sorular
En yaygın iki infertilite tedavisi, aşılama olarak de bilinen intrauterin inseminasyon (IUI) ve tüp bebek olarak bilinen in vitro fertilizasyondur (IVF). Ancak bu tedaviler oldukça farklıdır.
Aşılama (IUI) nedir?
Aşılama olarak da bilinen IUI, erkekten alınan spermin, yıkandıktan ve yoğunlaştırıldıktan sonra doğrudan kadının rahmine yerleştirildiği, ameliyatsız tedavi yöntemidir. IUI, spermin yumurtlamaya yakın dönemde uterus içerisine yerleşmesini sağlayarak gebelik şansını artırır - genel olarak IVF ile kıyaslandığında başarı şansı daha düşük, daha az girişimsel ve daha ucuzdur.
IUI, çoğu hasta için genellikle infertilite tedavisinde ilk adımdır. Polikistik over sendromu (PKOS), diğer anovulasyon nedenleri, servikal mukus sorunları veya sperm sağlığı sorunları ile karşı karşıya olan çiftler için doğru bir seçenek olabilir.
Tüp Bebek (IVF) nedir?
Tüp bebek, anne adayından girişimsel yöntemlerle alınan yumurta ve erkek partnerden alınan spermlerle dış ortamda embriyo oluşturmak için uygulanan bir tedavidir. (“İn vitro” Latince'de “cam içinde” anlamına gelir ve bir yumurtanın bir laboratuvar kabında döllenmesi sürecini ifade eder.) Ardından, ortaya çıkan embriyo(lar) hamilelik oluşması için rahime geri aktarılır.
Bu yöntemde, Fallop tüplerinin kullanılması gerekmediği için, Fallop tüplerinin tıkalı, hasarlı veya daha önce ameliyatla alınmış olduğu kadınlar için iyi bir seçimdir. Ayrıca her yumurta için sadece bir sperm hücresi gerektirir ve en şiddetli erkek kısırlığı vakalarında bile başarılı bir döllenme sağlayabilir. Genel olarak konuşursak, tüp bebek yaşa bağlı kısırlık ve açıklanamayan kısırlık dahil olmak üzere tüm kısırlık türleri için en güçlü ve başarılı tedavidir.
Aşılama ve tüp bebek süreçlerindeki farklar nelerdir?
Hem aşılama hem de tüp bebek döngüleri yaklaşık iki hafta sürer, ancak tüp bebek döngüsü aşılama döngüsünden daha detaylıdır.
Aşılama Süreci
Çoğu infertilite tedavisi gibi, bir aşılama döngüsü, adet döneminizin ilk günü ile başlar. Tedavinin türüne göre ilaç kullanılabilir ya da ilaçsız bir tedavi tercih edilebilir. Ardından, yaklaşık 12-14 gün boyunca doktorunuz yumurtaların gelişimini izlemek için kan tahlili ve ultrason kullanarak yumurtlama için uygun şartların olgunlaşmasını bekler. Yumurtlama, olgun bir yumurtanın yumurtalıktan atılarak, döllenebileceği fallop tüplerine doğru yolculuğuna başladığı zamandır.
Bu izleme sonucunda, döngünün doruk noktasına, yani tipik olarak yumurtlama gününde (yumurtlamadan hemen önce veya hemen sonra) aşılama işlemi gerçekleşir. Aşılamanın ilk adımı, erkekten meni örneği sağlamaktır. Numune "yıkanır", bu sağlıklı spermin döllenme şansını artırmak için seminal sıvının geri kalanından izole edildiği süreç için kullanılan bir terimdir. Son olarak, sperm örneği ince bir kateter yoluyla rahme yerleştirilir ve doğal bir döngü sırasında olduğu gibi döllenmenin gerçekleşmesine izin verilir.
İlaçlı ve ilaçsız aşılama
Bazı aşılama döngüleri ilaç kullanmaz. Bu, spermin yerine ulaştırılmasında yardım gereken veya kadın partnerin yumurtlama sorunu olmayan çiftler için uygun olabilir. İlaçsız bir döngü daha az izleme gerektirir, ancak daha az etkili olabilir.
Teşhisinize bağlı olarak, doktorunuz yumurtlamayı hızlandırmak için ilaç kullanılan bir aşılama döngüsü önerebilir. Bu yöntem genellikle kendi kendine yumurtlamada güçlük çeken (PKOS veya benzeri nedenlerle) veya tek döngü ile hamile kalma şansını artırmak isteyenler için kullanılır. Bir aşılama döngüsünde, klomifen veya letrozol gibi oral ilaçlar kullanabileceği gibi genelde tüp bebek tedavilerinde yaygın olan enjekte edilebilir hormon ilaçları (gonadotropinler) da kullanabilir.
Tüp Bebek Süreci
Tüp bebek sürecinde daha fazla sayıda yumurta olgunlaştırılarak döllendiği için başarı oranı artar. Bu nedenle, anne adayına vücudunun bir döngüde birden fazla yumurta üretmesini sağlamak için yumurtalık uyarıcı ilaçlar verilir. Bu ilaçlar yaklaşık 8-12 gün süreyle alınır ve ilacın düzgün çalışıp çalışmadığından emin olmak için hasta eş zamanlı olarak ultrason ve kan tetkikleriyle izlenir.
Yumurtalar yeterince olgunlaştığında, kısa süreli bir anestezi sayesinde hasta hiç acı hissetmeden, cerrahi bir işlem yapılarak yumurtalar toplanır. Erkek bir meni örneği verir; örnekten alınan sperm, kadının yumurtaları ile birleştirilir ve daha sonra yaklaşık beş gün boyunca bir embriyolog tarafından dikkatle izlenir. Gelişen ve hayatta kalan embriyolar daha sonra hamilelik oluşturmak için rahime geri aktarılabilir veya daha sonraki bir hamilelik girişiminde kullanılmak üzere dondurulabilir.
Icsi ile tüp bebek
ICSI - intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu - ciddi erkek faktörlü kısırlığı olanlar için tüp bebek tedavisinin aşılamadan daha başarılı olmasının nedenlerinden biridir. ICSI, tek bir spermin doğrudan bir yumurtaya enjekte edildiği bir işlemdir. Bu yöntem sayesinde, sperm sayısı çok düşük olan, doğrudan testisterinden sperm alınan, spermlerin şekli veya yapısı nedeniyle yumurtalara doğru hareket edemeyen ya da yumurtaya girmekte zorlanan spermleri olan hastalara yüksek gebelik şansı sunulabilir.
Başarı Oranları
Tüp bebek tedavisi, aşılamadan daha pahalı olsa da, tüp bebek tedavisinin önemli ölçüde daha yüksek başarı oranlarına sahip olması nedeniyle bazı hastalar için faydalı olabilir.
Herhangi bir hasta için başarı şansı, onların bireysel tıbbi geçmişi ve yaşı ile birlikte özel tanılarına bağlı olacaktır. Ancak karşılaştırma için genel istatistiklere bakabiliriz.
Kadın hastanın yaşı | Aşılama Başarı Oranı | Tüp Bebek Başarı Oranı |
35 yaş altı | %13 | %54 |
35-37 yaş | %10 | %40 |
38-40 yaş | %7 | %26 |
40 yaş üzeri | %4 | %8 |
Yan Etkiler ve Riskler
Aşılama ve tüp bebek tedavisinin olası yan etkileri, öncelikle kullanılan ilaca bağlıdır. İlaçsız bir aşılama tedavisinin neredeyse hiçbir yan etkisi yoktur; aşılamanın kendisinden enfeksiyon riski 10.000'de 1'dir.
Klomifenin yan etkileri genelde hafiftir. Klinik çalışmalara göre, en yaygın yan etki, hastaların yaklaşık %10'unda yaşanan sıcak basmasıdır. Diğer daha az yaygın yan etkiler arasında şişkinlik, mide bulantısı, meme hassasiyeti, kilo değişiklikleri, baş ağrıları, bulanık görme ve ruh hali değişimleri bulunur. Klomifen kullanan hastaların yaklaşık %15'inde yumurtalık kisti gelişir, ancak bu kistler iyi huyludur ve genellikle tedavi bittikten sonra kendiliğinden yok olur.
Letrozol alan hastaların yan etkiler yaşama olasılığı biraz daha düşüktür, ancak yine de bunlar genellikle hafiftir ve tedavi sona erdikten sonra (tipik olarak yaklaşık 5 gün) düzelir. Yaygın yan etkiler arasında sıcak basması, baş ağrısı ve meme hassasiyeti bulunur.
Yan etki olasılığı en yüksek olan ilaç protokolü, Follitropin alfa gibi enjekte edilebilir gonadotropinlerdir (FSH). Bu ilaçlar genellikle tüp bebek tedavisi sırasında kullanılır, ancak bazı aşılama döngüleri sırasında da tercih edilebilir. Enjekte edilebilir FSH alan hastaların yaklaşık dörtte biri ila üçte biri, baş ağrısı, ruh hali değişimleri, uykusuzluk, sıcak veya soğuk basması, meme hassasiyeti, şişkinlik veya hafif sıvı tutulması gibi yan etkiler yaşayacaktır. Ek olarak, enjeksiyon bölgesi ağrılı, kırmızı veya hafif morarmış olabilir. Yine, bu yan etkiler genelde döngü bittikten sonra ek bakım gerektirmeden çözülür.
OHSS Riski
Yumurtalık hiperstimülasyon sendromu veya "OHSS", doğurganlık tedavisinde kullanılan ilaçların yumurtalıkların çok fazla çalışmasına neden olduğu bir durumdur. OHSS, şişmiş, genişlemiş yumurtalıklar ve karın boşluğunda sıvı toplanması ile ilişkilidir.
Aşılama veya tüp bebek tedavisi ile OHSS meydana gelme riski, kullanılan ilaçların dozuna ve ayrıca hastanın yumurtalıklarının ilaca ne kadar güçlü tepki verdiğine bağlıdır. Yakın takip ve yumurtlama tetikleyici ilaç olarak gonadotropin salgılatıcı hormon agonisti (Leuprolid ve benzerleri)
İlaç | Şiddetli OHSS riski |
Klomifen | %1'den az |
Letrozol | %0; (letrozol aslında OHSS'yi önlemek için kullanılır) |
Gonadotropinler ile hCG | %1-2 |
Gonadotropinler ile GnRH agonist | %1'den az |
Çoğul gebelik
Tüp bebek döngüleri genelde ikiz veya üçüz gibi çoklu gebelikleri çağrıştırır. Fakat IVF’in altın standartı olan tek embriyo transferinde söz konusu çoğul gebelik ihtimali son derece düşüktür. Çoğul gebelik riskinin en yüksek olduğu tedaviler IUI tedavileridir (özellikle gonadotropin iğnesi kullanılan IUI döngüsü), çünkü doktorların kaç yumurta yumurtlandığı ve döllendiği üzerinde daha az kontrolü vardır.
Tedavi Türü | Çoğul Gebelik Riski |
İlaçsız IUI | Gebeliklerin %1'inden azı |
Letrozol ile IUI | Gebeliklerin %1-13'ünde |
Klomifen ile IUI | Gebeliklerin %5-9'u |
Gonadotropinli IUI | Gebeliklerin %32'si |
Tek embriyo transferi ile IVF | Gebeliklerin %1,6'sı |
IUI veya IVF Yapmalı mıyım?
IUI veya IVF yapılıp yapılmayacağı, genellikle hasta(lar) ve doktorları arasında işbirliği içinde verilen bir karardır. Kararı etkileyen faktörler arasında hastanın teşhisi, yaşı, bütçesi, sigorta kapsamı ve kişisel tercihleri yer alabilir. Örneğin, 30'lu yaşlarının başında, açıklanamayan infertiliteye sahip ve gebeliğe belirgin bir engeli olmayan bir çiftin IUI ile başlaması muhtemeldir. Fallop tüpleri tıkalı, bağlı veya yok olan bir kadın tedaviye doğrudan IVF ile başlamalıdır.
Tüp Bebeğe Geçmeden Önce Kaç Kez Aşılama ile Şansımı Denemeliyim?
Harika soru! Yine, bu birkaç faktöre bağlı olacaktır: kişisel teşhisiniz, yaşınız, bütçeniz, sigorta kapsamınız ve aile hedefleriniz. Günümüzde IVF'nin başarı oranları, IUI'nin başarı oranlarının çok ötesindedir ve birçok hasta - özellikle IUI'nin daha az etkili olduğu yaşlı hastalar - sadece 2-3 döngüden sonra IVF'i tercih etmektedir.
Yayınlanma tarihi: 14 Ağustos 2021 Cumartesi